Web Toolbar by Wibiya Uyandırıcı / Şokçu: Nisan 2012

Güncellemeler


İlluminati Konusunda Yeni Olan Arkadaşlara : Düşmanımızı Tanıyalım- İlluminatiye Giriş Yazısından Başlayarak Son Yazıya Doğru Okumasını Öneririm


Son Yazımız - Ülkemiz Üzerinde Oynanan Oyunlar ve Dinler Arası Diyalog Tehlikesi Volume I



Önemli => İlluminati'nin Yeni Oyunu ACTA

"Bir ulusu fethetmenin ve köleleştirmenin iki yolu vardır. Birisi kılıçla, diğeri borçla." (John Adams)


Amacımız "Onların" nasıl düşündüklerini bilmenizdir

15 Nisan 2012 Pazar

İlluminati'nin Ekonomik Yapılanması


   Merhaba arkadaşlar.Bana çok sık şekilde gelen mesajlarda, "Her yazında başka bir konuya giriyorsun ve bu konuyu ilerde yazarım deyip yazmıyorsun.Ne zaman yazacaksın?" vb. sorular ile karşılaşıyorum. Gözünüzü seveyim ben size 2-3 kişilik bir çeteden bahsetmiyorum. Dünyayı ele geçirmeye çalışan ve bu amaçlarına emin adımlar ile yaklaşan büyük bir oluşumdan bahsediyorum. Durum böyle olunca bu ahtapotun kolları birbirinden farklı konulara uzanıyor. Size şuana kadar elde ettiğimiz bilgiler doğrultusunda oluşan illuminati oluşumunun bağlantıları.


Bu oluşumu 1-2 yazıyı ile nasıl anlatmamı bekliyorsunuz ki?



  "İlluminati, İlluminati deyip duruyon da bu adamlar bu güce nasıl sahip oluyorlar?" vb sorularla çok yoğun bir şekilde karşılaşıyorum. Bu ruh hastalarının devletler üstü güce sahip olduğunu size söylemiştim. Devletler üstü güce sahip olmalarında iki temel etken mevcuttur. Bunlardan biri bizim boyutumuz için bir diğeri ise diğer boyut içindir. Diğer boyut için kullanılan silahın Kabala olduğunu söylemiştik.Şimdi ise bizim boyutumuz için kullanılan silahı size anlatmaya çalışacağım. Bu silah herkesde bulunan bir şeydir. Lidyalıların bulduğu ve Napolyon'un 3 kere tekrarladığı "PARA".


  İlluminati'ye Hizmet Eden Soylar başlıklı yazımda Rothschild ailesinden bahsetmiştim. Tabi ki diğer büyük ailelerden de bahsetmiştim. Rothschild'dan bahsederken bir söz paylaşmıştım, "Bir milletin kontrolünü sağladığım sürece kanunları kimin yaptığı zerre kadar umurumda değildir.''
Mayer Amschel Rothschild.(1743-1812)


  Mayer Amschel Rothschild kontrol derken hangi kontrolden bahsediyor sizce?  Bir ülkenin basın gücünü kontrol altında tutarsanız rakip bir firma gider başka bir yayın organı kurar ancak iş ekonomik kontrole geçerse durumlar değişir. Çünkü bir ülkede bir tane merkez bankası bulunur ve ikinciye yer yoktur. Ülkenin bayrağı gibi düşünelim ve ikinci bir bayrağa gerek yoktur, tektir. Merkez Bankası'da aynı şekildedir.


Şimdi bu ruh hastalarının ekonomik yapısına göz atalım,


Yuvarlak Masa ve Siyonist Oluşumun parçası olan Teşkilatlar


  Bu şeytani oluşumun parçası olan bu teşkilatları her vatan evladının bilip, tanıması lazım çünkü PKK vb. terör örgütleri bu teşkilatın emirleri doğrultusunda hareket eder. Silah tüccarları da bunlardan habersiz silah satamayacağı için PKK'ya ne kadar kurşun ve silah gideceğini bunlar belirlerler. Eğer bir coğrafyada kan ve göz yaşı var ise o coğrafyada en çok kaybedenler ANNE, en çok kazananlar ise silah tüccarlarıdırlar. Neyse fazla uzatmadan bu kuruluşlara geçelim.



The Round Table ( Yuvarlak Masa) 

Lord Alfred Milner adlı bir İngiliz, 'Round Table Groups' yani Yuvarlak Masa adlı gizli bir örgütün Organizatörü ve başıdır. Bu örgüt, Lord Rothschild tarafından desteklenmektedir. Round  Table adı verilen masonik oluşum Amerika'daki 200 büyük şirketi bünyesinde barındırmaktadır. Ülkenin siyasi ve ekonomik politikalarında büyük etkisi vardır.


 1919 başlarında ateşkesten bir kaç ay sonra ABD Başkanı Woodrow Wilson, gizli çalışan "Round Table" örgütünün üyelerini toplar. 21 Şubat 2002'de ilan edilecek olan 'New World Order' Yeni Dünya Düzeni kararının alındığı bu toplantıda, Yeni Düzene geçişin sorumlulukları birer birer paylaştırılır. Yuvarlak Masayı daha iyi anlamak için yuvarlak masanın büyük kollarına bir göz atalım.





CFR (Council on Foreign Relations)


  Dış İlişkiler Konseyi. CFR çok etkili bir Amerikan Dış Politika (Think-Tank) kuruluşudur.29 Temmuz 1921 yılında New York merkezli kurulan bu kuruluşun Washington'da da bir ofisi bulunmaktadır. Tabi bazı kaynaklarda kuruluş yılı 1917 falan geçiyor ama kendi sitesinde 1921 olarak yazmakta (BKZ. http://www.cfr.org/about/history/ ). Ya zaten kuruluş yılı zerre miktar umurumda değil yalnızca araştıran olursa kafası karışmasın diye yazdım.



  Bu oluşumun Başkanı ise nur yüzlü ve hayır sever amcamız olan David Rockefeller.

David Rockefeller


  David amcamız o kadar hayır sever bir insan ki, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelere yatırımda bulunuyor. Think Tank'in adı David Rockefeller Araştırma Programı olarak da geçer. Yemez, içmez 'Bu ihtiyaca muhtaç insanlar için başka neler yapabilirim?' der der kendini yer adeta. Neyse Polyanna modundan çıkarak ve medyada Rockefeller için söylenen sözleri bir kenara bırakarak  olaya biraz gerçekçi yaklaşalım. Bu David Rockefeller, dünyanın iliğini sömüren, afrikada bir deri bir kemik kalmış, acından kıvrım kıvrım kıvranan aç çocukların ağzındaki buğday tanesini almaya kalkışan ve her fırsatta da alan bir kan emicidir. Eğer bu adam senin ülkene yatırımda bulunuyor ise hapı yuttun demektir. Hemen yerli firmalardan alış veriş yapmaya başla ve beleş mal bile verse bu adamdan mal alma. Çünkü piyasayı o kadar ucuzlatır ki bir çok yerli firma bu adamın şirketleriyle baş edemez ve kepenkleri kapatır. Bu adam ve uzantıları meteliğe havada 500 kurşun atarlar ve boşa yatırımda bulunmazlar. Eğer  yatırımda bulunuyorlarsa 1 verip 100 kazanırlar. Amaç hep aynı, İnsanları Sığırlaştırıp Kontrol Altında Tutmak.



  CFR'ye geri dönelim. CFR, J.P. Morgan ve iş arkadaşları tarafından (Warburg ve Rockefeller) yürütülmektedir. J.P Morgan'ın avukatı oluşumun kurucusudur. CFR günümüzde ABD ile dünya ilişkilerini düzenleyen kurumdur. (Tüm dış işleri bakanları bu oluşumdan çıkar.) Ama bu kulüp işlerini çok gizli yürütür.  Yaptıklarından ancak kendi izin verdikleri ölçüde kamuoyunun bilgisi vardır.



60'lı yılların başında,  George Town Üniversitesi Profesörlerinden bazı bilgiler elde edilebildi. CFR'yi kuran kişilerle ilgili Prof. Carrol Quigley'e 2 sene boyunca CFR'nin gizli dosyalarını ve kayıtlarını görme izni verildi. Quigley, bu adamların kendi idarelerinde küresel ekonomik bir idare kurmak istedikleri ve dünyadaki politika sistemlerini ve dünya ekonomisini birlikte kontrol etmek istedikleri sonucuna vardı. Özet geçmek gerekirse, Dünyayı yönetmek istiyorlar. CFR = KFR= KAFİR benzerlik dikkat çekici.



CFR, Trilateral ve Bilderberg gibi Talmud üzerine yemin eden, örgütün sırrını kati surette paylaşmayan ve örgüte tam bir bağlılıkta bulunan Yahudi veya yahudi temayüllü üyelerden oluşur. Bugün üye sayısı yaklaşık 3300'e yaklaşmıştır. CIA, DIA, DEA vb istihbarat şefleri, üst düzey finans, akademi, politika ve bilim adamları bu sayının içerisinde yer alır. Aralarında Bilderberg, Trilateral, Moon, ADL'nin üyeleri ve doğrudan bağlantısı olan üyeler vardır.



Bilinen üyelere göz atmak gerekirse,


Angelina Jolie'de bu oluşumun içinde yer alır



ABD'nin eski başkanları Bill Clinton ve Jimmy Carter,
Baba-oğul Bush’lar,
Başkanlık seçimlerinde oğul Bush'un rakibi olan Al Gore, Dick Cheney,
Eski bakan Warren Christopher,
Savunma bakanı Colin Powell, Les Aspin,
Eski CIA direktörü James Woolsey, yine CIA eski direktörü Robert Gates,
ABD hava kuvvetlerinin eski sekreteri Donald Rice,
ABD eski Dışişleri bakanı ve ayı zamanda bu ülkedeki yahudi lobisinin başını çeken Henry Kissenger,
Eski Savunma bakanları James Baker, Donald Rumsfeld ve Casper Weinberger,
Jimmy Carter döneminin ulusal güvenlik danışmanlarından Zbigniew Brzezinski,
Baba George Bush döneminin ulusal güvenlik danışmanlarından General Brent Scowcroft,
Eski devlet bakanı George Shultz,
ABD'li ünlü finansör ve para piyasalarında spekülasyonlar yaparak milyarlar kazanmasıyla tanınan George Soros ünlü CFR üyelerindendir.


Konsey üyelerinden Theodore White, Amerikan elitlerinden bundan daha fazlasını içine alan daha başka bir özel organizasyon bulunmadığını ifade etmiştir.



CFR'nin amblemi ve bazı görüntülerin benzerliklerine bir göz atalım,


CFR'nin amblemi. Genel bilgi olsun diye söyleyeyim, UBIQVE Kelimesinin latince anlamı HER YERDEYİZ.




Napolyon'un işareti




Nazi Selamı

   Şimdi Hitler'in ve Napolyon'un arkasında kimlerin olduğunu anlıyorsunuzdur değil mi? Nazi Selamının üstünde durmak istiyorum. Bu selam "Hayranlık Selamı" olarak tüm mason kitaplarında yer alır. 6. derece törenlerinde adaylar bu selamı vermek zorundadır.


Angelina Jolie'nin bu oluşumun bir parçası olduğunu söylemiştim



Madonna olmazsa olmaz




  Bilderberg Group 






1954 yılında Hollanda Prensi Bernhard, Batı Avrupalı ve Kuzey Amerikalı liderlerden oluşan bir grubu Hollanda'da Oesterbek'teki Bilderberg Otelinde düzenlenen bir hafta sonu  toplantısına çağırır. Toplantı gizli tutulur. Bu toplantıyı her sene tekrarlamaya karar verirler. Bu toplantı günümüzde de sürdürülmektedir.



 İlk Bilderberg Toplantısından bir görüntü


  Bilderberg için komplo teorisinden ibaret olduğunu söyleyenler de var bunun çok tehlikeli bir oluşum olduğunu söyleyenler de. Ben şu ana kadar bilderberg'in komplo teorisi olduğunu söyleyenlerden mantıklı bir açıklamada bulunan bir kimseye denk gelmedim.  Hadi diyelim ki, bu bir uydurma. Peki o toplantıya katılan dolar milyarderleri ve devlet adamları gibi dünyanın en mühim 120 kişisi, orada PES veya Playstation oynamak için mi toplanıyor? PES veya Playstation oynamak için toplanıyorlar ise bu toplantılarda alınan olağan üstü güvenlik önlemlerinin sebebi ne?



  Jim Tucker Bilderberg'i yakından izleyen ve eline geçen bilgileri dışarıya postalayan bir gazetecidir. Kendi ağzından 1999'daki Portekiz toplantısında otele yaklaşıp girmeyi denediğinde başına gelen olayı anlatıyor,
"Bir polis yaklaşıp bana çatıda sniperların (keskin nişancı) bulunduğunu söyledi ve talimat aynen şuydu 'Sınırları geçen herkesi vur!' yani güvenlik çok üst seviyede idi."  Anlaşılan bizin dolar milyarderleri ve devlet adamları PES ve Playstation oynarken rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar.



   Günümüzde, amacı Global ekonomi sistemi yaratmak olan The Bilderberg Grubu, üst düzey üyeleri ve Siyonist finansmanla dünya ülkelerinin ekonomik faaliyetlerini ele geçirerek, bu ülkeleri birer sömürge haline getirmek istiyorlar.
 


Bilderberg'i bitirmeden önce ismini belirtmeyen bir bankacının sözlerini size aktarayım ;

“ Yıllarca İsviçre bankalarında üst düzey yöneticilik yaptım. Bir ülke liderini öldüren katile bizzat elimle ödeme yaptım. Ödeme talimatını gizli servisler veriyordu. Bütün İsviçre’li bankalar bu tür kirli işlere alet olmuşlardır. Ödemeler bankanın merkezinde, kayıt dışı, denetlenmeyen hesaplardan yapılırdı. Bir çok suikast, saldırı ve devrim için ödemeler yaptık. Bazı ödeme emirleri Bilderbergci kişilerden gelirdi. Öldürelen kişiler arasında IMF, Dünya Bankası ve Bilderberg’in emirlerini uygulamayanlar vardı. İsviçre bankalarını artık İsviçreliler yönetmiyor. Yöneticilerin çoğu Anglo-Saxon kökenli Amerikalı ve İngilizler. Bunlar İsviçre bankalarını illegal işlerini gerçekleştirmek için kullanıyorlar. Çok büyük meblağda para, ülkeleri yok etmek için kullanılıyor. Bilderberg toplantısı 2009’da Yunanistan’da yapıldı, Yunanistan battı. 2010’da İspanya’da yapıldı, İspanya da battı. 2011’de İsviçre’de yapılıyor. Demek ki İsviçre’yi de batıracaklar. Amaçları parayla Avrupa’yı batırıp Çin’i köleleştirmek.


 Evet 2011 yılında İsviçre'de toplantı yapıldı ama İsviçre batmadı. Ama önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi artık ABD ve Avrupa'nın dönemi bitti ve bu siyonistler Çin'e geçiyorlar. Bu krizin sebebi de budur


   Yuvarlak Masa ve alt oluşumlarında olduğu gibi bu yapının finansmanı da ünlü Siyonist Yahudi, Hayırsever,  Nur yüzlü amcamız David Rockefeller. David Rockefeller yalnız değil, diğer önemli para destekçisi ise Rothschild ailesidir.










  Yahudi kökenli olan  Rothschild  ailesi, ABD Bankası olan Federal Reserve'nin sahibi olup, bütün yerel bankaları elde tutarak ABD ekonomisini ele geçirmiş vaziyettedir.



Bilderberg toplantılarına her yıl ülkemizden de katılım olmaktadır.

2006 yılında Bilderberg toplantısına Türkiye’den;
 Mustafa Koç,
Güler Sabancı,
Ümit Boyner,
Egemen Bağış,
Kemal Köprülü,
Sabah yazarı Soli Özel,
Yeni Şafak gazetesinin yazarı Fehmi Koru katılmıştır. Bilderberg karşıtı yazılarıyla bilinen Fehmi Koru’nun davet edilmesi büyük şaşkınlık yaratmış, katılıp katılmayacağı polemik konusu yapılmıştır.

2005 yılında katılan isimler;
Ali Babacan,
Mustafa Koç,
İmregül Gencer,
Cüneyt Ülsever’dir.

2004’te
Ali Babacan,
Kemal Derviş,
Mustafa Koç,
Hasan Cemal,

2003’te;
Ali Babacan,
M. Ali Bayar,
Özdem Sanberk'dir

2002'de;
Kemal Derviş,
Bülend Özaydınlı,
Özdem Sanberk katılmıştır.

 Selahattin Beyazit ve M. Nuri Birgi konferansın Türkiye’deki organizatörleri ve devamlı katılımcılarındandır.





   The Trilateral Commission (Trilateral Komisyonu) 






Hem CFR hem Bilderberg oluşu hem de Trilateral oluşumunun merkezinde, dünyanın en zengin 13 ailesinden biri olan Rockefeller ailesinden  David Rockefeller bulunmaktadır. Trilateral komisyonunun kurucusu, Bilderberg'in ortak kurucusu ve CFR'nin eski yöneticisi aynı zamanda onursal başkanı olan David Rockefeller'dir.


 David Rockefeller ve Zbigniew Brzezinski öncülüğünde kurulmuş özel bir Yeni Dünya Düzeni organizasyonudur.



Trilateral Komisyon (Trilateral Commission) ABD'de yeşertilen Yeni Dünya Düzenini tüm dünyaya yani Kuzey Amerika, Avrupa ve Japonya'ya daha iyi yayabilmek için oluşturulmuştur.


Trilateral oluşumunun şeması


Tarikatın simgesi şu şekildedir: Bir kürenin üç yanından üç üçgen uzayarak kürenin ortasında buluşurlar ama birleşmemişlerdir. Bunları birleştirdiğiniz taktirde tek bir büyük üçgen meydana çıkar. Her bir üçgen trilateralin üç bölgesini simgeler. Üçgenler muhtemelen piramiti simgelemektedir. Büyük üçgen de büyük piramittir. Büyük piramitin birleşmemiş olması, tek dünya devletinin henüz kurulmamış olduğunu gösteriyor olabilir.


Trilateral Komisyonunun simgesinin deşifresi





 The United Nations (Birleşmiş Milletler)



24 Ekim 1945 yılında kurulmuş, sözde olan ve hiç gerçekleşmeyen dünya barışını, güvenliğini korumak, uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüttür.



  Birleşmiş Milletlerin üzerinde çok durmayacağım. Birleşmiş Milletlerin,

Güvenlik anlayışını görmek için Filistin'e,


 Ekonomik anlayışını görmek için Afrika'ya



 Kültürel İş birliği anlayışını görmek için,

Bakmak Yeterlidir.


  Birleşmiş Milletler, sadece uluslararası platformda iyi niyet gösterisi yapıp, Vatikan ve İsrail'in çıkarlarını korumak için vardır. Birleşmiş Milletlerin kurulmasındaki asıl amaç ise Yeni Dünya Düzenini dünyaya kabul ettirmektir.




       The Club Of Rome (Roma Klubü)






1968 yılında David Rockefeller  tarafından kurulan ve Yeni Dünya Düzeni düşüncesi kapsamında hareket eden bir oluşumdur. Bu organizasyon içerisinde Birleşmiş Milletler bürokratları, Dünyanın 4 bir yanından gelen üst düzey politikacılar, hükümet yetkilileri, diplomatlar, bilim adamları, ekonomistler ve iş dünyasının liderleri yer alır.

Kulüp amaçları,

1. Dünya'nın; politik, ekonomik, ideolojik, dinsel, sosyal kültürel uç noktalara yönelmesini önlemek

2.  Dünya'nın kısır milliyetçiliğe yönelmesini önlemek (bkz.Naziler)

3. Dünya'nın sınıf çatışmasına yönelmesini önlemek


Roma kulübü; Bir taraftan İslam'ı tehdit olarak ortaya sürerken, bir taraftan da tek dünya, tek din ve tek devlet olarak Hristiyanlığı referans alarak bir dinin inşaasına soyunuyor. ( Hristiyanlığı referans almalarındaki sebep bu dine kendi inançlarını sokmalarıdır. )


  Bu bağlamda, Hristiyanlığı budizm'e aşılayarak, Hristiyanlık- Budizm karışığı bozuk bir din'e geçişi sağlıyor. Papalık'ta buna yakın duruyor.


 Roma kulübü yılda bir defa olmak üzere Dünya'nın çeşitli ülkelerinde konferanslar tertipler. Bu toplantılar gizli olarak gerçekleşir, Bilderberg gibi geniş güvenlik altındadır ve Basın bilgilendirilmez. Anlayacağınız üzere bizim adımıza kararlar almakla meşguller.






The Royal Institute of International Affairs - Chatham House 
(Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü)





  Resmi olarak kuruluş yılı 1920 olarak geçse de kökleri 1900'lerin başına gitmektedir. İsrail devletinin kuruluşuna öncülük eden, Osmanlı ile Orta Doğu'yu ilk parçalayan Sykes-Picot haritalarını çizen ve Sevr'i yapan bu felsefedir.  Sonradan resmi bir kuruma dönüşen bu yıkıcı felsefe "Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü" adını aldı. İngiltere'de RIIA (The Royal Institute Of International Affairs) CFR'nin babası sayılıyor.



Merkezinin bulunduğu yapıdan dolayı RIIA çoğunlukla 'Chatham House' olarak anılıyor. 1919'da kuruluşu tamamlanan RIIA, 1920'de CFR'nin kuruluşuna yardımcı oldu. Böylece Amerikan ve İngiliz seçkinleri, kartelleri, hanedanları ve bankerleri dünya egemenliklerini sürdürebilmek için eşgüdüm merkezlerine kavuştular.

Sonuç ele geçirilmiş Vatikan!


Günümüzde Papalık makamını kimlerin yönettiğini anlıyorsunuz değil mi?





   Şimdi ise yuvarlak masa dışındaki siyonist oluşumlara kısaca değinmek istiyorum.



   B'nai B'rith




   Yuvarlak Masanın arkasındaki asıl gücün bu teşkilat olduğunu belirteyim. Eğer bu teşkilat kurulmasaydı, yuvarlak masa bu kadar kısa sürede bu kadar büyük bir güce oluşamazdı.1843 yılında 12 Alman yahudisi tarafından New York'ta kurulan bit örgüttür. Yalnızca yahudilerin üye olabildiği ve dünyanın en etkin siyonist teşkilatlarından biri olarak kabul edilir. B'nai B'rith ibranice'de "Ahit'in Çocukları" anlamına gelir. Bu teşkilatın temel amacı ise siyonizmin dünya çapındaki menfaatlerini korumaktır.


  Bu teşkilat 1938 yılında Genel Yahudi Kurultayını oluşturdu. Sonraki zamanlarda faaliyetlerini çoğaltan bu teşkilat, B'nai B'rith dergisini, aylık ulusal yahudi dergisi, B'nai B'rith haberleri gibi yayınlar ile tüm ülkelerde siyonizmin propagandasını yapmaya başladı. Yahudi gençlere  dini ve ırkçılığı empoze etmeye başlayan bu teşkilat 'Aleph Zadik Aleph' adlı bir diğer teşkilat vasıtası ile 13-21 yaş arasındaki yahudilere siyonizmi empoze ederek günümüzdeki büyük teşkilatların oluşmasına zemin hazırlamıştır.



'B'nai B'rith, Birlesmis Milletler'de yer alan çok sayida üyesiyle Yahudi organizasyonlarinin koordine edildigi bir merkez olarak bilinir. Israil'in menfaatleri ve yahudilerin genel meselelerinin halli için ülke liderleriyle iletisim kurar.'
                                                                                                    (Britannica Ansiklopedisi)



'Nitekim II.Dünya Savaşı sırasında organizasyon başkanı Henry Mosky, 1942 'de Alman Yahudisi Nahum Goldman, Israil Cumhurbaşkanı Weizman ve siyonist lider Wise ile gizli plan yaptılar ve Amerika'nın siyonizmi açık desteklemesi kararını aldılar.'

                                                                            (Edward Tiunan, The Lobby, sf.23)


  Bu teşkilatın Birleşmiş Milletler'de önemli noktalarda üyeleri bulunmakta ve bu üyeler sayesinde kararları istedikleri şekilde şekillendirmektedirler. Diğer siyonist teşkilatları gibi  B'nai B'rith'in de her ülkeden göstermelik iyilik kuruluşları vardır. Ülkemizde ise  B'nai B'rith'in ülkemizdeki şubesinin adı ise 'Fakirleri Koruma Derneği'. Bu dernek sanırım ülkemizdeki fakirleri, zenginlikten korumaya çalışıyor. Bu derneğe yalnızca yahudi cemaatinden seçkinler kabul edilir.




Priory of Sion (Siyon Tarikatı)


                                                                                           

    Siyon Tarikatı, binlik yıllık olduğu iddia edilen, gizli politik ve dini örgüttür. Dan Brown'un Da Vinci Şifresi kitabıyla tekrar gözleri bu konu üzerine çekmiştir. Günümüzde bile hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadığımız bir oluşumdur.


  Bazı kaynaklarda Hz.İsa'nın soyunu korumayı misyon edinmiş olan ve Magdalalı Meryem'in soyundan geldiği söylenen ve 447 ile 751 yılları arasında Fransa'yı yöneten Merovenj hanedanını tekrar tahta çıkarmayı planlayan ve Roma Katolik Kilisesi ve koruyucularını yok etmeye çalışmaktadırlar.


  Assassins Creed serisini oynayanların yakından tanıyacağı, Floransa'da bazı flamalarda görülen kırmızı amblem Siyon Tarikatı'nın simgesidir.





   Bu örgüte üye bir çok ünlü ismin adı geçmektedir. Bunlardan bazıları

Leonarda Da Vinci
Sir İsaac Newton
Victor Hugo
Mozart
Nicolas Flamel
Boticelli


Günümüzde de bir çok ünlü isim bu örgüte üyedir. Onlardan birisi Brad Pitt'tir








 Opus Dei


Piramit ve Tek göze dikkat




    1928 yılında İspanyol papaz Josemaria Escriva de Balaguer tarafından kurulan bir katolik (Katolik olduğuna bakmayın siyonisttir) örgüttür. Bu tarikatın 2.000'i papaz olmak üzere dünya genelinde 80.000 civarında üyesi bulunmaktadır. Anlamı ise 'Tanrı'nın İşi'. Tabi daha sonra ingiliz araştırmacı Michael Walsh.  bu örgütün adının Opus Dei (Tanrının İşi) değil Octopus Dei (Tanrının ahtapotu) demişse de Opus Dei olarak kabul görmüştür.


 Resmi olarak kabul etmeseler de tarikatın dünya çapında 15 üniversite, 11 ticaret koleji, 36 ilk ve orta eğitim kurumu olduğu belirtilmektedir. Bu örgütün dünya çapındaki ticari boyutunun 3 milyar dolar olduğu söylenmektedir.


 Tabi ritüel yapmadan duramazlar bu adamlar. 'Numerari' diye adlandırdıkları bir ritüelleri vardır. Bu ritüel bir beden işkencesidir. Üyeler günde 2 saat bacaklarına çivili zincir bağlayarak enerjilerini şeytani güçlere feda ederler.



Bu örgütün Vatikan ile çok yakın ilişkileri vardır. 1978 yılında Papa VI. Paul’un ölümünden sonra toplanan Kardinaller Meclisi’nden hemen önce İspanya’ya tarikat merkezi’ne ziyarette bulunmuş ve Escriva’nın mezarında dua etmişti. Kardinaller Meclisi Papa olarak I. John Paul’u seçti fakat yeni papa sadece 33 gün yaşadı. Sonraki seçimde II. John Paul Papa seçildi. II. John Paul'ün  Papa seçilmesinden sonra ilişkiler çok sıcak bir hal almaya başladı.



Opus Dei tarikatı Papa II. John Paul tarafından 1982 yılında bir Toplumsal Piskoposluk olarak tanınmıştır. Vatikan hiyerarşisine dahil edilen Opus Dei, bir anlamda dünyanın her yerinde faaliyet göstebilmekte  fakat  Vatikan'ın yerel psikoposluklarının yetkisi dışında hareket edebilmektedir.




II. John Paul, Opus Dei’nin ikinci lideri Piskopos Alvaro del Portillo’nun ölümünde de İspanya’ya gitti ve piskoposun cenazesi önünde diz çöktü. Bu protokol sadece Kardinallere uygulanan bir protokoldü. Ve Opus Dei’nin 1975 yılında ölen kurucusu, azizliğin ilk mertebesi olarak önce 1992 yılında Papa tarafından kutsanmış, 2002 yılında da aziz ilan edilmiştir.





 Son olarak Papa 16'ncı Benedict'in geçen aylarda Opus Dei'nin kurucusu Escriva'nın heykelini binlerce insan önünde kutsaması büyük tartışma yaratmıştı. Tarikatın resmi web sitesinde 16. Benedict’in kurucu Escriva hakkındaki olumlu görüşlerini içeren bir yazısı yer almaktadır.




Avrupa’da Belçika, Fransa, Almanya ve İtalya’da Opus Dei üyeleri ticaret, bankacılık ve hükümet bürokrasisinde etkin bir yere sahiptir. 1997 yılında tarikat Belçika’da tehlikeli dini hareketler listesine dahil edilerek sıkı izlemeye alınmıştır.




Polonya gibi ağılıkla Katolik ülkelerde hükümetlerde bile yer almaktadır. Polonya’da bakanlardan biri Opus Dei üyesidir. Fransa’da Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın karısı Bernadette Chodron de Courcel güçlü bir Opus Dei sempatizanıdır. İngiltere’de devlet tarafından desteklenen birtakım dini okullar işletmektedir. Tarikatın Nijerya ve Kenya’da açtığı bazı okullar da İngiliz hükümeti tarafından desteklenmektedir. US AID, UNESCO gibi uluslararası yardım kuruluşlarındaki etkin üyeleri sayesinde Opus Dei kendi faaliyetlerinin finanse edebilmektedir.



  Şimdi gelelim bu örgütlerin bizimle olan ilişkisine. Bu örgütler birer Siyonist Örgütlerdir. Peki siyonist ne demek?


  Siyonist, Kabala ve Talmud'a göre yaşayan ve Nil'den Fırat Nehri'ne kadar olan toprakları kendi toprakları olarak gören ve üstünde yaşayan insanları da işgalci ve hırsız olarak kabul eden kişilerdir. Yani bizler de o topraklara sahip olduğumuzdan Siyonistler için birer tehdit olarak görülmekteyiz.


Taralı alan Siyonistlerin kendi toprakları olarak gördükleri yerdir




  Bu belirtilen topraklarda akan her kanda bu şerefsizlerin kesinlikle parmağı vardır. Akan kanda bir çok işin taşeronluğunu yapan PKK'nın da arkasında israil vardır. İsrail bir siyon devletidir.





 
  Tabi bizim sığır arkadaşlarımız tarafından ulusalcı(!) olarak tanınan içimizdeki Siyon yanlısı insanlar da var




Oldu olacak saldıracak yerleri de söyle tam olsun. Vatansever arkadaşım!!!! (Resimde karaladığım yerde siyasi yazı olduğu içindi)




  Siyonist oluşuma destekte bulunan bir çok firma yine ülkemizde aşırı şekilde destekleniyor. Bunlardan birisi, Starbucks'dır. Bir çok ergen tarafın hava olsun diye @starbucks yazan ergenler siyonistlere para yatırdıklarının farkında değiller. Siyonistlere giden para kesinlikle PKK'ya da ulaşır. Özet geçmek gerekirse Mehmetçik'e sıkılan kurşunun parasını bizim sığırlar farkında olmadan kendi ceplerinden ödemekteler.


 Ben kaynak belirtmeden konuşmam arkadaş. http://en.wikipedia.org/wiki/Howard_Schultz linkine tıkladıktan sonra 'Awards' bölümünde aşağıdaki görüntüyle karşılaşacaksınız.



50 yıllık  İsrail Siyonist  Dostu Ödülü aldığı yeri işaretledim 




  Starbucks loglarının Deniz Kızından geldiğini görüyoruz ve deniz kızının pekte güzel bir şey olduğunu sanmıyorum. Bunu da araştıracağım ama çizgi filmlerde bize durmadan gösterilen bir şeyin iyi olduğunu sanmayın derim


Deniz kızı bana hafiften Baphomet'i andırıyor
  Tekrar İlluminati'nin ekonomik yapılanmasındaki amacına geri dönecek olursak, bu adamlar ülkeleri kontrol etmek için bu ekonomik gücü kullanıyorlar. Buna en büyük örnek Amerika Birleşik Devletleri'dir. İsterseniz ABD'nin hükümet yapılanmasına bir göz atalım. 


Yalnızca bir kukla





ABD Başkanı Obama, bir kukladan ibarettir. Kuklacıların emirlerini yapanlara bir göz atalım isterseniz



















Timothy Geithner






Hazine Bakanı


Bilderberg Group üyesi

Trilateral Commission üyesi

















Hillary Clinton






  Hükümet Sekreteri

Bilderberg Group Üyesi

Council on Foreign Relations Üyesi

Trilateral Commission Üyesi Bill Clinton ile evli
















Susan Rice






  ABD'nin Birleşmiş Milletler Elçisi


Trilateral Commission Üyesi



















General James L. Jones






  Ulusal Güvenlik Danışmanı



Bilderberg Group Üyesi


Council on Foreign Relations Üyesi


Trilateral Commission Üyesi












Thomas Donilon





Ulusal Güvenlik Vekil Danışmanı


Council on Foreign Relations Üyesi





















Henry Kissinger





Özel Danışman


Bilderberg Group Üyesi

Trilateral Commission Üyesi


Council on Foreign Relation Üyesi













Paul Volcker





Parasal İşler Komitesi Başkanı

Bilderberg Group Üyesi

Trilateral Commission Üyesi

Council on Foreign Relations Üyesi








Dennis C. Blair



Ulusal Güvenlik Genel Sekreteri


Bilderberg Group Üyesi


Trilateral Commission Üyesi


Council on Foreign Relations Üyesi













Robert Gates




Savunma Sekreteri


Bilderberg Group Üyesi

Trilateral Commission Üyesi


Foreign on Relations Üyesi















James Steinberg




Devlet Başkanı Seçilmiş Sekreteri


Bilderberg Group Üyesi


Trilateral Commission Üyesi


Council on Foreign Relations Üyesi












Richard Haass




Hükümet Ana Danışmanı


Bilderberg Group Üyesi


Trilateral Commission Üyesi


Council on Foreign Relations Başkanı















Alan Greenspan





 Başkan Danışmanı


Bilderberg Group Üyesi


Trilateral Commission Üyesi


Council on Foreign Relations Üyesi












Richard C. Holbrooke




Hükümet Danışmanı



Bilderberg Group Üyesi


Trilateral Commission Üyesi


Council on Foreign Relation Üyesi












  Bu oluşum yalnızca bu kanallardan değil, ruh hastaları bizim ödemelerimizden de kazanç sağlarlar. Örnek vermek gerekirse, (yüzlerce kanaldan sadece biri) bugün bir kimsenin bir yerden başka bir yere gidebilmek için alacağı uçak bileti IATA'nın kontrolündedir. Bilet ücretinin % 9'u IATA'ya gider. Eğer IATA onay vermez ise hiçbir yere gidemeyiz. IATA, uluslararası bir kuruluş gibi görünse de dünyayı kontrol eden bu kötü güçlerin kontrolündedir ve IATA'nın payı bu şeytanilere gider.


  Başka bir kanaldan bahsetmek gerekirse, Para transferinden de pay alırlar. Dünyanın bir yerinden başka bir yerine para göndermek istersek bu paranın oraya gidebilmesi için önce ABD'de American Express Bank veya başka bir banka üzerinden gitmesi mecburiyeti vardır. (Bankalar  Rothschild ve Rockefeller ailelerinin kontrolündedir). Bu bankalar gönderdiğimiz paranın yaklaşık olarak %1 ile % 5'ini komisyon alırlar.


 Bir diğer kanal ise deniz seferleridir. Bir geminin denizlere sefere çıkabilmesi için, önce seyru sefere uygun olduğunu belgeleyebilmesi lazımdır. Bunun için de LYOD'dan belge almak zorundadır. Anlayacağınız üzere LYOD da bu şeytanilerin kontrolü altındadır.



  Dünyayı yöneten ruh hastaları böyle bir bozuk sistemden yararlanırlar. Bu bozuk sisteme karşı çıkanlar ise, Baskı, şiddet ve korku politikaları ile huzuru eksilttiği gibi insanları riyakar yapar ve soru sormamızı engeller.  Sormamak, dogmayı doğurur. Dogma soruları sormayı ve cevap almayı yasaklar. Bu kavramı Ortaçağ Avrupa'sındaki Kilise yapardı. Şimdi ise Televizyonlar yapıyor ve yayın organları vasıtası ile insanların beyni uyuşturularak soru sorulması engellenir ve sistem kusursuz bir şekilde işlemeye devam eder.



  Sonuç olarak materyalist bir toplum oluşturuyorlar ve materyalistler için en büyük gücün para olmasından dolayı paraya tapan bir insanlık istiyorlar. Paranın da kendi ellerinde olmasından dolayı da bu insanlığın kendilerine hizmet etmesini istiyorlar vede yapıyorlar.



  Gelenler Serisinden beni en çok etkileyen bölüm olan Materyalizm ve İç Mücadele bölümünü size şiddetle öneririm. Linki ise http://www.youtube.com/watch?v=wmSg9Tj1VMM

To Be Continued...